Dernek İletişim: info@kasider.org

MİNE AYHAN

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

12 Mayıs 1969 İstanbul Çatalca doğumluyum ancak resmi kimlik bilgilerime göre 29 Eylül 1968 Tarsus doğumluyum, aktüer hesaplamalarında sapmalara sebep oluyorum galiba.

Tarsus Amerikan Koleji ve Boğaziçi Üniversitesi Matematik bölümü mezunuyum. Staj dahil 1989 yılından beri yani 30 senedir Sigorta sektöründeyim. 30

30 senedir Sigorta sektöründeyim. 30 yıllık iş hayatım boyunca 4 Şirkete çalıştım: Yapı Kredi Sigorta, TEB, Allianz ve Generali. Şu an Generali Sigorta YK Başkanlığı yansıra Europ Assistans YK Başkanlığı ile Paris merkezli Global Holding Europ Asistans YK üyeliği ve yine Paris merkezli Europ Asistans SA YK üyeliği görevlerini yürütüyorum.

Ayrıca Generali Grup  Diversity & Inclusion komite üyesi olarak Türkiye, Portekiz ve Yunanistan’dan sorumluyum.

Sigortacı olmaya nasıl karar vermiştiniz?

Üniversite son sınıfta Irını Dimitriyadis hocamızdan Aktüerya dersleri aldım. Bu vesileyle sigorta sektörüne girdim, öncelikle Aktüer olmak istemiştim ancak kullandığımız mortalite tablolarının İngiliz ve Yunan mortalite tabloları olduğunu ülkemizde resmi bir mortalite tablo olmadığını görünce ben kendi mortalite tablosu olmayan bir ülkede Aktüer olmam dedim (tabii daha 21 yaşındaydım), ben aktüer olmadım diye ülkemiz üzüldü mü bilmiyorum ancak ben çok pişmanım.

Tam sektörden de çıkacakken Nakliyat ve Mühendislik sigortaları ile tanıştım ve tabiri caizse aşık oldum ve meslek hayatım bu yönde ilerledi.

Bir Kadın Yönetici olarak sizi iş hayatında en fazla yoran şey neler olmuştur?

Öncelikle kadın yönetici olarak sektörel bir avantajımız olduğunu düşünüyorum çünkü sektörümüzün yüzde 50’si kadındır, bir diğer avantajımız da kültürel olarak çocuk ve aile konusunda ailemizden destek alabilmemizdir. Ancak dünyada ve Türkiye’de çalışan kadınların yaşadığı zorlukları ben de yaşadım. Bu konuda pek çok örnek var ancak bana göre en ilginç olanı bir kadının tünel inşaatına girmesi uğursuzluk getirir diye bir şantiye ziyaretimde şantiye şefi beni tünele girdirmek istememişti. Ben tünele gitmiştim tabii ki ve bildiğim kadarıyla hala sapasağlam duruyor.

Genelde tüm kadınlar aslında erkeklere göre daha fazla çalışmak zorunda kalıyor, erkekler çok çalıştığında onlardan bahsedilirken başarılı, azimli bir çalışan derken biz kadınlar çok çalışırsak ‘Hırslı ‘, Agresif gibi göreceli olarak olumsuz şekilde değerlendiriliyoruz. Pek çok kadın yöneticinin bu şekilde değerlendirilmek istemediği için üst yönetime aday olmadıkları konusu tüm dünyada yapılan istatistiklerle ortaya konmuştur. 

Başarılı bir iş insanı olmanızı sağlayan 5 önemli özelliğinizi açıklar mısınız lütfen?

Çalıştığım şirketler kendi şirketimmiş gibi amatör ruhla ve profesyonel bakış açısı ile çalışmak.

Hiçbir şeyi kişiselleştirmemek ve dolayısıyla polemiklere girmemek.

Müşteri velinimetimizdir (Hizmette sınır yoktur) mottosu ile çalışmak; Hala!

Fazlaca bilgi paylaşmak, iş başında eğitime önem vermek.

Takım çalışmasını çok sevmek, net ve prensipli olmak.

Kendimi motive etmek, iyimser olmak ve hata yapmaktan korkmamak.

Başladığınız yıllar ile bu dönem arasında sektörde oluşan farklılıkları değerlendirir misiniz?

Benim başladığım zamanlarda Sektörde arkadaşlık daha fazlaydı, bu o dönemde Şirketlerin birbirlerinden iş kabul ediyor olması ve MünihRe ofisi tarafından düzenlenen eğitim ve seminerler sayesinde birbirimizle bugüne göre daha fazla görüşebiliyorduk.

Sigorta sektörüne yeni katılan Genç Kadınlara önerileriniz neler olur?

Sigorta sektöründe kadın erkek farkı diğer sektörlere göre oldukça az, dolayısıyla sektörümüze yeni katılan genç kadınların önlerinde hiçbir engel olmadığını düşünerek, cesaretle çalışmalarını önermekteyim. Genç kadın ve erkeklerin kurumsal şirketlerde dahi çalışırken girişimci bir ruhla çalışmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.

İş hayatında Kadın- Erkek dengesi için görüşleriniz nelerdir?

Sigorta sektöründe üst yönetim dışında bir eşitlik var ancak genel olarak tüm sektörlere bakıldığında çalışan kadınlar erkeklerin yarısı kadar. İdeal olanı her seviyede çalışanlarını kadın erkek olarak eşit sayıda olmasıdır. Erkeklerin ve kadınların eğitimleri eşit dahi olsa doğaları gereği katkıları birbirinden farklı ve oldukça değerlidir. Bu sebeple iş ortamında her seviyede çeşitlilik olmasının Şirketlerin sürdürülebilir büyüme ve karlılığını en az %15 arttırdığı görülmektedir. Çeşitlilik derken sadece cinsiyet değil, dil, ırk, kültür, engellilik ve yaş da kastedilmektedir.

Şu anda sanırım Sektördeki tek Kadın YK Başkanısınız, bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Aslında daha fazla kadın YK başkanı olmaması için hiçbir sebep yok ancak sistem maalesef hala erkeklerin daha fazla yükselmesi üzerine kurulmuş durumda. Sektördeki erkeklere tek tek sorsak kadınların üst yönetimde olmasını desteklediklerini görürüz ancak kişilerden bağımsız olarak sistem maalesef hala erkekler lehine işlemektedir. Bundan da daha büyük bir etki ise yukarıda bahsettiğim sebeple kadınların üst pozisyonlara gelmeyi aslında kendilerinin istemiyor olmasıdır. Bu şekilde dile getirildiğinde inanması güç gelebilir ancak maalesef istatistiki çalışmalar ile ispatlanmıştır.